Bize Ulaşın: 0850 532 52 12

Çalışma ortamı kişiler arası ilişkiler açısından hassas dengelere sahip, öyle ki bir kişinin ne hissettiği, ne düşündüğü, ne yaptığı diğer herkesi etkileyebilir, dolayısıyla tek bir kişi kurumun elde ettiği sonuçları tahmin edilenden çok daha farklı noktalara kaydırabilir. O  nedenle de iş yerinin zihinsel atmosferi ele alınması gereken önemli bir gerçeklik ve bu atmosferde havaların nasıl gittiğine özellikle dikkat etmek gerekir.Yrd. Doç. Dr Psikolog Ozanser Uğurlu, iş yerinin Zihinsel Atmosferi konusunun önemini bu satırlarda anlatıyor.

“Kendi başına iyi veya kötü bir şey yoktur, bunu düşüncelerimiz yapar” diyor Shakespeare ve “Hayatımız aklımızın eseridir” diyor Buda. Ünlü Roma imparatoru ve filozof Marcus Aurelius ise “Yaşam onu nasıl varsayıyorsanız öyledir” diyor. Tüm bu özlü sözleri “havalar nasıl olursa olsun sizin havanız iyi olsun” cümlesi ile tek bir çatı altında toplamak mümkün.

Çünkü Mevlana’nın dediği gibi “ne düşünürsek o oluruz, gül düşünürsen gül, diken düşünürsen diken olursun” ve işte bu yüzden iş yerinde çalışanların ne düşündükleri, ne hissettikleri ve nasıl davrandıkları o iş yerinin zihinsel atmosferinde büyük bir etkiye sahip olur. Çalışanların duygu durumları çalışma ortamında her şeyi baştan sona etkileyebilir.

Nedir duygu durum?

Duygular anlık gelişir. Korku, öfke, üzüntü anlıktır, saniyeler içerisinde gelişir ve kaybolur. Ancak o duygunun yarattığı his düşünceler aracılığı ile zihnimizde asılı kalır ve duygu durumuna dönüşür. Duygular hayatla aramızdaki etkileşimde seçimler yapmamıza yardım eder, davranışlarımıza şekil verir, kısacası hayatımız üzerinde doğrudan etkileri vardır ve gereklidir. Ancak önemli olan doğru duyguyu doğru yoğunlukta ve doğru şekilde tecrübe etmektir.

Duygular gelip geçicidir fakat duyguların zihnimizde yarattığı filtreler bizi önyargılara ve kalıp davranışlara sürükleyebilir. Özellikle olumsuz duygulara verdiğimiz öğrenilmiş tepkiler otomatik olumsuz düşünceler yaratabilir ve o noktadan sonra olumsuz duygu durumu her yeri kaplayabilir. Diğer bir deyişle, tek bir kişinin tecrübe ettiği olumsuz duygu iş yerinin atmosferine yayılan kara bulutlara dönüşebilir. Ve o kara bulutlar kurum içerisinde memnuniyetsizlik, mutsuzluk yaratabilir.

Fırtınada hayatta kalmak

Diyelim ki iş yerinde bir arkadaşınız ortak yürüttükleri bir projede yaşanan bir aksilik için suçu bir başka arkadaşına attı. Suçlanan kişi ne hisseder sizce? Doğal olarak öfkelenir, üzülür, hayalkırıklığı yaşar. Çünkü birisi sizi yapmadığınız bir şey yüzünden suçlarsa böyle bir durumda öfkelenmeniz, üzülmeniz ve hayalkırıklığı yaşamanız son derece normaldir.

Peki ya sonrası? Olumsuz duygular, düşünceler aracılığı ile duygu durumuna dönüşürse kişinin zihnini kara bulutların kaplaması kaçınılmaz hale gelebilir. Ve bir kişinin zihnindeki kara bulutları iş yerinde bir fırtına çıkartmak için yeter de artar bile. Böylesi bir fırtına yakınındaki herkesi etkileyecektir ve insanların performansı doğal olarak bu ortamdan etkilenecektir.

İş yerinizin zihinsel atmosferinin sürekli bir fırtına tehditi altında olmasını ister miydiniz? Bu sorunun cevabı herkes için “hayır” olacaktır. Çünkü sık sık fırtınaların koptuğu bir ortam sağlıklı kalmanın imkansız olduğu bir ortamdır. Böylesi bir ortamda insanlar kısa sürede tükenmişliğe kapılacaklar ve hem fiziksel hem de psikolojik sağlıkları bozulacak, kişisel performansların yanı sıra kurumun genel performansında da düşüşler yaşanacaktır.

İş yerinizin havası nasıl olursa olsun….

Gün içerisinde iş yerinizde yaşanan olayların size hissettirdiği duyguların duygu durumlara dönüşmemesi ve bir duygu durum hapishanesinde çalışmamak için çaba göstermelisiniz. Çünkü çalışma hayatının zorlu şartlarında karamsar, mutsuz ve keyifsiz bir ortam tüm hayatınızda olumsuz etkiler bırakacaktır.

Çoğu zaman çalışma ortamında duygu durumu göz ardı edilen bir psikolojik gerçeklik. Hissettikleriniz, düşündükleriniz ve davranışlarınız konusunda farkındalığınızı geliştirerek olumsuz deneyimlerin duygu durumlar yaratarak sizi tüketmesine izin vermemek sizin elinizde.

Çünkü unutmayın havalar nasıl olursa olsun önemli olan sizin havanızdır. Yaşamı aklımız ile şekillendirdiğimizi unutmayın ve psikolojik olarak yaşam performansınıza zarar verecek durumlara geç olmadan kendi müdahalenizi yapın.

Yazan: Yrd.Doç.Dr. Ozanser UĞURLU

Kaynak: www.kariyer.net